Duaların GücüBir hafta sonra Simha Tora bayramı vardı. David çok heyecanlıydı. Bu en sevdiği bayramdı. Sefer Toraları yerlerinden çıkarıyorlar, danslar ediyorlar, güzel şarkılar söylüyorlardı. David henüz 6 yaşındaydı ama üç dua öğrenmişti bile. Komşuları Sultana`nın oğlu en samimi arkadaşıydı. Albert
Yusuf BESALEL
1939’da Polonya’nın Almanya tarafından işgalinden sonra bu ülkedeki Yahudiler de büyük baskılara uğradılar ve Gettolara kapatıldılar. İlk büyük getto, 1940’da Lodz’da kuruldu. Daha sonra Lublin ve Krakov gettoları kuruldu. En büyük getto Varşova gettosuydu. Burada 1,3 mil karelik alanda yarım milyon Yahudi yaşıyordu. Sosyal hizmetleri Yahudi Konseyi sağlıyordu. Açlık ve hastalık sonucu 100.000’den fazla Yahudi öldü. Geri kalanları Naziler günde 10.000’er gruplar halinde ölüm kamplarına gönderdiler.
Yahudi sorununa “Nihai Çözüm”e (“endlösung”) 1941 yılının Temmuz ayında ulaşıldı. Sovyet Rusya’nın işgal edilmiş toprakları dahil tüm Yahudiler’in imha edileceği, Hitler’den sonra ikinci adam olan Herman Göring tarafından imzalanan bir kararname ile açıklandı. Baltık devletlerinde ve Ukrayna’da yerel halk onbinlerce Yahudi’yi imha etti. Örneğin Kiev’deki Babi-Yar’da iki günde 33.000 Yahudi öldürüldü. Himmler, kurşuna dizmenin haricinde, arabaların içine egzos gazı verdirerek 200.000 Yahudi’yi kitlesel olarak öldürttü. Cesetler geniş hendeklere gömülüyordu.
Alman sanayinin işçi ihtiyacı için Yahudiler çalışma kamplarına kapatıldılar. Amaç, sonuçta bunların imha edilmesiydi. Bu amaçla Berlin dışındaki Wannsee’de bir villada “Nihai Çözüm” için büyük bir toplantı düzenlenmişti. Buchenwald, Bergen-Belsen, Auschwitz-III gibi kampların haricinde-ki bunlar nisbeten küçüktü- Sobibor, Chelmno, Birkenau ve Treblinka gibi imha kampları dev boyutlarda ölüm işlemleri gerçekleşleştirmek için düzenlenmişlerdi. Bunlarda 3 milyondan fazla insan ölmüştür. Yahudiler trenle geldikten birkaç saat sonra işlemden (!) geçmiş olurlardı. En gelişmiş kamp olan Auschwitz’de “Zyklon B” adı verilen öldürücü bir gazla seri halinde insanlar öldürülüyor, cesetleri fırınlarda yakılıyordu. Gelen Yahudi kadınların %5’I, erkeklerin %10’u çalışma için seçiliyor, diğerlerinin eşyaları alınıp traş edildikten sonra sözde soyunma odalarında bu şekilde imha ediliyor, külleri bataklığa dökülüyor veya gübre olarak kullanılıyordu.
1941 yılında Himmler, Yahudi halkını ortadan kaldırma planında yer alan Polonya’daki Auschwitz ölüm kamplarını kurdurttu: Auschwitz I: Burada Yahudiler, siyasiler, vb. bulunuyordu. Burası ölüm kampından ziyade Siemens, Krupp fabrikaları için parça üreten fabrikalar içeriyordu... Auschwitz-II: burası tam bir imha kampıydı. Günlük gazla zehirleme oda kapasitesi 12.000’di ve burada 1 milyon Yahudi katledilmiştir. Auschwitz III: Burası, IG Farben adındaki dev kuruluşun harb için kimyasallar üreten tesislerinde çalışan Yahudiler’i içeriyordu. İşçilerin başında daha iyi koşullara sahip Yahudi gözetimciler (“Kapolar”) bulunurdu. Kamplardaki casusluk örgütü, her türlü direnişi imkansız kılardı. Tutsaklar, bol sulu bir şalgam çorbası ve talaş ekmekle besleniyor, çoğu açlıktan ölüyordu. IG Farben yakınlarındaki kömür madenlerinde örneğin yaşam süresi bir ayı bulmuyordu.
Ölüm merkezlerine gelen Yahudiler’de mevcut elbiselerden denizaltı izolasyonunda kullanılacak insan saçlarına varana dek herşey gene Yahudi tutsaklarca ayıklanıyordu. Bununla beraber umutsuz da olsa gettolarda Yahudi direnişleri gerçekleşmiştir. Örneğin Varşova Gettosu’nda 1943’te 1200 direnişçi, Almanlar’a karşı ayaklandı. Cüzzi sayıdaki silahlarına rağmen Getto Alman askerleri ilk başta bozguna uğrattı. Fakat dahasonra Almanlar gettoyu top ateşine tuttular, yıkıntılar altında kalanları da yangın ve gaz bombalarıyla imha ettiler. Ancak Varşova Ayaklanması “korkak Yahudi” imajını yıkan şanlı bir direniş olarak tarihe geçti.
devam edecek...
Kaynakça: "Yahudilik Ansiklopedisi", Cilt I, II, III, Yusuf Besalel
